by Ali YENİCE
   
 
  PUROLAR
 
 
ENGİZİSYONUN(( ŞEYTAN DUMANI)) DİYE YASAKLADIĞI
500 YILLIK RİTÜEL
PURO

Güneşli, sıcak ve esmer bir iklimde, Karayip Denizi’nin sıcak kıyılarında doğan puro, herkes için farklı anlamlar taşıyor; kimileri için doyumsuz bir keyif, kimileri için heyecan, kalite ve statünün simgesi. Puro üzerine yazılmış onlarca dergi ve kitap var. Genel görüş şu; “Puro güç, başarı, takdir ve ince zevkler üstüne kurulmuş bir tutku, heyecan ve statünün simgesi.”
Patronun aksesuarı olarak yaftayı yapıştırdığı puro aslında felsefesiyle patrondan tamamen ayrılan ve aynı olmakta da halen inat eden tek ülkenin, yani Küba’nın resmi içeceğidir oysa ki. Kimi zaman Fidel’e ya da Che’ye özgü, kimi zaman kalantor patronun ağzında görürüz puroyu.
Puronun felsefesi çok farklı. Her şeyden öte, züppe ve sahte bir edayla “trendy ” olarak niteledikleri her şeye dört elle sarılan bir toplumun, bir nefeste tüketeceği bir obje deği. Her ne olursa olsun bambaşka, farklı dünyalara ait. Esmer, sıcak ve güneşli iklimlerde olgunlaşan tütün yapraklarının tamamen elle sarıldığı, uzun tahta sıralarda yan yana oturan genç kızların, stresli olurlar, sardıkları purolar mili metrik olmaz diyerek regl dönemlerinde çalıştırılmadıkları bir dünyaya ait.
Değişik lezzet ve büyüklükteki tütünler
Puro üretiminin ilk aşamaları tütün tarlasında başlar. Connecticut tohumu ya da Küba tohumu gibi tohumlardan yetişen tütünler değişik lezzetlere ve büyüklüklerine göre farklılık gösterirler.
Tarlada ise tütün iki özelliğine göre ayrılır: güneş gören ve güneş görmeyen tütün olarak. Güneş gören tütün, gelişme çağında tüm kuvvetini meydana çıkararak yetişir. Bu, yapraklarının daha acı bir tat almasını ve daha koyu renk olmasını sağlar. Güneş görmeyenler ise normal sarma yaprak olarak ayrılırlar. Yaprakları daha uzun ve incedir, damarları ise küçüktür.

Usta harmancının yetenekli elleri
Puronun harmanı değişik tütünlerin karışımıyla elde edilir. Puroyu dengeli ve rahatlatıcı kılan, usta bir harmancının yetenekli elleri.
Ölçü aletine bağlı olarak puro 3 ya da 4 farklı tütün içerir. Tütün, her çeşit puro sarıcısının masasında farklı kutulara koyulur. Formülü yaratan ise sarıcıdır. Sarıcı, yaprakları alır ve elinde sıkıştırır, ardından onları tezgahın üzerine koyar, sarar ve boyutunu belirleyerek keser. Tahta bir kabın içine yerleştirir ve bir sıkıştırma pervanesine koyar. Oradaki sıkıştırma aşamasından sonra içindeki puroyu birkaç kez çevirip bu işlemi tekrarlar. Bu işlem yaklaşık bir saat sürer. Ardından tahta kutular bant masalara götürülür. Sarıcı, demeti alır, ikiye bölünmüş, elastik ve göze hitap eden sarma yaprağını içine sarar.
Açılmaması için ise bunları doğal bir yapışkanla birleştirir. Kontrolcüler her puroyu teker teker kontrol ederler. Ağırlıklarını ölçerler ve puronun yanmasını zorlaştıran ya da engelleyen girintilerin olmaması için puroya yetenekli elleriyle dokunarak kontrol ederler. Kontrolden geçmeyen purolar imha edilirken, ağırlıklarında farklılık olan purolar ise sarıldıkları yere geri gönderilirler.
Puroların bundan sonraki durağı bekletme odasıdır. Birçok üretici puroları yirmi bir gün bekletirken, bazıları ise bu aşamayı doksan hatta yüz seksen güne kadar uzatırlar. Bu işlem, tütünlerin birbirlerine sinmelerini ve böylece daha iyi bir tat almalarını sağlar. Bekleme süresinden sonra, renklerin uyumuna da dikkat edilerek her kutunun puroları seçilir. Son aşama ise kutuların kapanması ve puroların satışa hazır hale getirilmesidir.

Her aşaması özen isteyen tutku
Metod ne olursa olsun, iyi bir çekim sağlamak için yeterli genişlikte ir kesim gereklidir. Kesimin derecesi puronun büyüklüğüne göre değişecektir. İyi bir çekimi engelleyen V biçimi kesimlerden kaçınılmalıdır. Makasın veya çift bıçaklı giyotinin avantajı puronun çapı ne olursa olsun yuvarlar, tam ve net bir kesime izin vermesidir. İyi bir kesim, çekimin kalitesini, aromaların algılanmasındaki yoğunluk ve etkinliği yanmanın düzgünlüğünü belirler.
Puroyu kısa, canlı ama hiçbir koku yaymayan alevle yakmak gerekir. Bu fikirler doğrultusunda, benzinli çakmaklar, balmumundan mumlar açıkça tavsiye edilmez. Dev boyuttaki ahşap kibritler özellikle bunun için düşünülmüştür. Yuvası çemberi etrafındaki iki milimetre üzerinde yanıncaya kadar parmaklar arasında düzenli bir şekilde çevirebilmek için alevi puro ucunun bir santimetre altında tutmalıdır. Ancak bundan sonra ağza götürülebilir ve ilk nefes alınır. Bir puronun içimi, bir olay, bir gevşeme, dikkat anı ve tabii ki zevk olmalıdır. Puro, yaşama sanatı, toleransı saygı ve içtenlikle beslenmiş bir kültürdür.

dövzi kurları
 
gazeteler
 
manşetler

 
Bugün 3 ziyaretçi (4 klik) kişi burdaydı!
by Ali YENİCE Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol